Finansman Gider Kısıtlaması 4008 sayılı kanunla vergi mevzuatımıza girip 1995-2004 yılları arasında uygulanan, 6322 sayılı kanunla gelir ve kurumlar vergisi kanunlarına eklenen hükümlerle 01.01.2013 tarihinden itibaren yeniden uygulama alanı bulan,“Finansman giderlerinin bir kısmının gider yazılamaması” olarak tanımlanabilir.
More...
- GELİR VERGİSİ'NDE
- KURUMLAR VERGİSİ'NDE
GVK MD. 41/9 - GİDER KABUL EDİLMEYEN ÖDEMELER
Kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının % 10’unu aşmamak üzere Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan kısmı. Belirlenecek oranı sektörler itibarıyla farklılaştırmaya Bakanlar Kurulu, bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Uygulamanın Kapsamı
Finansman giderleri kısıtlaması kapsamına gelir vergisi mükelleflerinden ticari ve zirai kazanç sahipleri girmektedir.
Kurumlar vergisi mükelleflerinde ise kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri dışında kalan kurumlar (Ancak bunlara borcu olan kurumların finansman giderleri bu kapsamda olacaktır) finansman giderleri kısıtlamasına tabi bulunmaktadır.
Özkaynaklardan anlamamız gereken; ödenmiş sermaye, sermaye yedekleri, kar yedekleri, geçmiş yıl karları, dönem net karıdır. Varsa geçmiş yıl zararları ve dönem net zararı dikkate (-) olarak alınmalıdır.
Yabancı kaynaklardan da anlamamız gerekenin kullanılan kredi vb. finansman hizmetleri olduğu aşikardır. Örneğin borçlanmadan kaynaklanan faizler, komisyonlar, emtiada ithalattan kaynaklanan kur farkları, firmalar arasında yürütülen cari hesaplara uygulanan faizler bu kapsamdadır. Vade farklarını da bu kapsamda değerlendirmemiz gerekmektedir. Ancak örtülü sermaye kullanımı durumunda kullanılan borçlara isabet eden faiz, kur farkı vb. giderlerin dönem kazancından indirimi zaten yasaklanmış bulunduğundan bunların finansman gider kısıtlamasına tabi olmaması gerekir. Aynı husus Transfer Fiyatlandırması mevzuunda da geçerlidir.
1) Her şeyden önce kullanılan yabancı kaynakların öz sermayeyi ''sürekli'' olarak aşması gerekmektedir. Eğer ki hesap dönemi içerisinde bir kez aşması yeterli görülseydi kanunun lafzı bunu bize bildirirdi.
2) Uygulama başlangıcı 01.01.2013 tarihinden itibaren olacaktır.
3) Kısıtlamaya tabi olacak finansman giderleri yatırımların maliyetine eklenenlerin dışındakiler olacaktır. Burada Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ilişkin hükümlerine dikkat etmek gerekir. VUK’un 285. maddesi uyarınca kullanılan krediler nedeniyle değerleme günü itibarıyla hesaplanan faizler de, yatırım maliyetine eklenmediği sürece kısıtlamaya tabi olacaktır
Uygulama Örneği;
Öz kaynakları 200.000 TL olan işletmede 250.000 TL yabancı kaynak kullanıldığını ve bu yabancı kaynaklar için de toplam 30.000 TL finansman giderine katlanıldığını varsayalım. Bu durumda, öz kaynağı aşan kısım olan 50.000 TL yabancı kaynağa isabet eden finansman gideri 6.000 TL (30.000 x 50.000/250.000 = 6.000) olacaktır. Bu 6.000 TL’lik finansman giderinin %10’u (Bakanlar Kurulunca oranın yüzde 10 olarak belirlendiği kabul edilmiştir.) olan 600 TL de kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır.
Finansman Gider Kısıtlaması Uygulamasındaki Bazı Eksiklikler:
- Finansman giderinin yanında finansman gelirinin de bulunması durumunda mahsup yapılıp yapılamayacağı konusu belirli değildir.
- Vade farkları finansman gideri olarak değerlendirilmektedir ancak vade farklarının ayrı olarak gösterilmediği durumlarda uygulamanın nasıl olacağı konusunda konusunda farklı görüşler mevcuttur.
- Kısıtlanmış finansman giderleri için KDV yüklenmişse bu KDV indirilebilecek midir?
- Yıllara sari inşaat ve onarım işi yapan mükellefler bu uygulamayı her yıl mı, yoksa işin bittiği yıl mı yapacaktır?